Amerika'nın Yeni Kuruntulu İran Karşıtı Yaptırım İddiası
Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımları Güvenlik Konseyinde onaylatamamasının ardından Trump hükümeti şimdi de BERCAM'a üye olduğunu öne sürüp İran'ın bu anlaşmayı ihlal ettiğini iddia ediyor ve bir yandan da İran'a yönelik uluslararası yaptırımların otomatikman dönmesinden söz ediyor. Bunun için bir aylık bir ültimatom bile belirlemişti. İşte bu ültimatom 20 Eylül Pazar günü sona erdi.
Amerika dışişleri bakanı ise silah yaptırımları dahil diğer uluslararası yaptırımların da geri döndüğünü iddia etti. Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo bir bildiri yayımlayarak İran'ın Batı Asya için en büyük tehdit sayıldığını öne sürüp şöyle bir iddiada da bulundu:" Bugün Amerika daha önce kaldırılan İran'a yönelik BMT yaptırımlarını geri getirilmesini desteklemektedir. Bu çerçevede 2231 sayılı karar gereğince tetik mekanizması çerçevesindeki yaptırımlar geri dönmüştür. "
Bu iddiaya rağmen Güvenlik Konseyi'nin 13 daimi ve geçici üyesi bu talebe karşı çıkmış ve bu çerçevede Trump hükümetinin bu doğrultuda bir yetkiye sahip olmadığını belirtmişlerdir.
Amerika'nın bu girişimi ise dayanaksız ve tarafgir bir girişimdir. Washington'un bu tür temelsiz girişimlerden hedefi ise İran'a yönelik silah yaptırımlarının kaldırılmasını önlemektir. Bu hususta Pompeo şöyle diyor:" Biz 2231 sayılı karar gereğince haklarımız doğrultusunda tetik mekanizmasını başlattık. Pratikte BMT'nın tüm lağvedilmiş yaptırımlarını ve silah kısıtlamalarını tekrar yaşatmak istiyoruz. "
Kendini dünya polisi ve süpergücü sanan Amerika tüm ülkelerin Washington siyasetlerine uymasını istiyor. Bu yüzdendir ki Amerika son iddiasının ardından da her zamanki yaklaşımı çerçevesinde yani tehdit ve yaptırım doğrultusunda şimdi de dünyayı hedef almıştır. Amerika dışişleri bakanlığı bildirisinde iddia edilen yaptırımlara karşı çıkanlara veya bu yaptırımları ihlal edenlere tehditler savrulmuştur.
Görünen o ki şimdi de Amerika İran ile mücadele etmek yerine dünya ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Çünkü pratikte Amerika yanında ufak tefek ülkeler dışında kimseyi bulamıyor. Ne Doğu ne Batı güçleri Washington'un bu doğrultudaki isteğine boyun eğmemişlerdir. Amerika ise İran'a yaptırımları uygulamakta ısrarcı olduğundan dolayı şimdi de geçmişe göre çok daha fazla tecride sürüklenmiştir.
İran İslam Cumhuriyeti defalarca Washington'un İran'a karşı girişimlerin yasa dışı olduğuna vurgu yapmıştır. Bu çerçevede İran Amerika dışişleri bakanlığının bildirisinin ardından kesin tavır koyarak uluslararası toplumun Amerika'nın kuruntulu iddialarına tepki göstermesini istemiştir. İran'ın uluslararası kurum ve kuruluşlardaki temsilcisi Mecid Tahtı Revançi ise BMT ve Güvenlik Konseyi genel sekreterlerine yazdığı mektubunda şu ifadelere yer vermiştir: " Amerika'nın Güvenlik Konseyini geri getirme çabaları yasa dışı, geçersiz ve etkisizdir. "
Tahtı Revançi paylaştığı Tweet'te ise şu ifadelere yer verdi: " Güvenlik Konsyei üyeleri hala Amerika'nın BERCAM anlaşması üyesi olmadığı kanaatindeler. Bu yüzden tetik mekanizması boş ve geçersiz bir iddiadır. Amerika hala BERCAM ve 2231 kararı ihlal etmektedir. Her şeye ters hareket etmek ise Amerika'nın daha fazla tecride sürüklenmesine neden olacaktır. "
Aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti Amerika'nın her türlü içi boş iddialarını hayata geçirme hususunda uyarılarda bulunmuş ve buna aktif olarak karşılık vereceğini belirtmiştir.
Bir başka göze çarpan nokta Amerika başkanı Donald Trump'ın iç arenada sayısız başarısızlıklarının ardından popülerliğinin düşmesini önlemek için dış arenada başarı aramasıdır. Seçimler eşiğinde Trump İran'a karşı baskılarını arttırarak tetik mekanizmasını çalıştırarak başarı elde ettiğini göstermek istiyor.
Dış siyaset meseleleri uzmanı Hüseyin Kenani Mukaddem ise şöyle diyor:" Amerikalılar başkanlık seçimleri eşiğinde baskılar ve tek taraflı siyasetler ile tetik mekanizmasını çalıştırmaya çalışıp Trump'ın seçimlerde zafer elde etme şansını arttırmak istiyor."